Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | bazı insanlar | some people n. | ||
Sport as a leisure activity is a luxury for some people, for some women I should say. Boş zaman aktivitesi olarak spor bazı insanlar için bir lükstür, bazı kadınlar için de öyle. More Sentences |
||||
Colloquial | ||||
Colloquial | bazı insanlar | some people n. | ||
Some people want to keep everything they had in the past. Bazı insanlar geçmişte sahip oldukları her şeyi korumak istiyor. More Sentences |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
Phrases | ||
Phrases | bazı insanlar vardır ki | there are some people that expr. |
Proverb | ||
Proverb | eşit gibi görünseler de bazı insanlar daha çok tercih edilir | some are more equal than others |
Colloquial | ||
Colloquial | bazı insanlar nerede/ne zaman duracağını bilmiyorlar/bilmezler | some people just don't know when to give up expr. |
Colloquial | bazı insanlar böyle düşünmüyor | some people don't think so expr. |
Colloquial | bazı insanlar nerede/ne zaman duracağını bilmiyorlar/bilmezler | some people just don't know when to stop expr. |
Colloquial | bazı insanlar çok şanslı | some people have all the luck expr. |
Colloquial | bazı insanlar ne kadar şanslı | some people have all the luck expr. |
Colloquial | bazı insanlar nerede/ne zaman duracağını bilmiyorlar/bilmezler | some people don't know when to quit expr. |
Speaking | ||
Speaking | bazı insanlar nerede/ne zaman duracağını bilmiyorlar/bilmezler | some people just don't know when to quit n. |